BİLGİLENDİRME TOPLANTISI - AB KÜLTÜR PROGRAMLARI
Saat: 15.00-17.00
Yer: İTÜ 4
Konuşmacılar:
Leila Badis (Relais Culture, Fransa)
Mesut Özbek (UKA, Türkiye)
Eva Zakova (UKA, Divadelni Usta Tiyatro Enstitüsü Prag, Çek Cumhuriyeti)
Zora Jaurova (UKA, Slovakya)
Mesut Özbek
Kültür ve Turizm Bakanlığı Proje Koordinatörü’yüm. Avrupa Birliği fonları dünyada nasıl dağılıyor? Üye ülkeler, aday ülkeler ve potansiyel aday ülkeler, üçüncü ülkeler, ortak topluluk programlarına dağılıyor. Türkiye 2002 yılında üçüncü ülkeler arasındaydı, şimdi aday ülkeler arasında. Yunanistan 2007 yılı için bu fonlardan ne kadar alıyor? Yaklaşık 9 milyar €. Türkiye Yunanistan’dan dokuz kat büyük. Türkiye’nin adaylığı kabul edildikten sonra yeni bir dönem başladı ve katılım öncesi mali yardım çerçeve kontratı imzalandı ve yıllara göre alınan yardım arttı. Bu statü öncesi Türkiye aldığı her fonu Brüksel’den onaylatmak zorundayken, merkezi olmayan uygulama sistemi başladı. 2002’de 126, 2006’da 500 milyon € aldık, 2007-2013 arası 1 milyar € bekliyoruz. Yunanistan gibi üye ülke statüsünde olsaydık, 9 milyar’ın dokuz katı fon alacaktık. Bu seneki fon Türkiye’de nasıl dağılacak? Biz katılım sürecinde olduğumuz için, fon dağılımını daha çok Bakanlıklar yapıyor. Bizi ilgilendiren, ekonomik ve sosyal uyum yani % 35’lik kısmı. Aktif işgücü piyasası, mesleki eğitimin güçlendirilmesi gibi konularda kullanılıyor, bakanlıklar gerekli yasal değişiklikleri ve kurumsal yapılanmayı gerçekleştiriyor. Kültür 2000 ve 2007 programları topluluk programlarıdır. Bu programlar, belirli bir süreyi kapsayan topluluk politikalarıyla ilişkili farklı spesifik alanlarda üye devletler arasındaki işbirliğini teşvik etmek amacıyla AB tarafından kabul edilen entegre bir dizi eylemi ifade etmektedir. Türkiye UKA’sı olarak Kültür 2000 ve 2007 programının Türkiye’deki her türlü tanıtım görevi bize ait. Broşürler hazırlıyoruz, Türkçe ve İngilizce internet sitemiz tamamlanmak üzere, halkın sorularını cevaplamak için on-line bir cevaplama ünitesi kuruyoruz, eğitim programları vereceğiz. Hedef kitlemizin İstanbul’da olduğunu düşünüyoruz. Türkiye Kültür 2000 programına katılmak için 1,390 milyon € veriyor. Türkiye’de proje hazırlama ve uygulama alışkanlığının kazanılması bizim için paradan daha önemli.
Eva Zakova
Başvurunun doldurulmasıyla ilgili pratik sorunlar hakkında birçok şey biliyoruz. Culture 2000, tüm sanatsal alanlardan uluslararası kültür projelerini desteklemek için oluşturulmuş bir topluluk programı ve ana hedefi, sanatsal işlerin ve kültürel operatörlerin mobilitesini artırmaya öncelik vererek kültürel kurumlar ve kültürel operatörler arasında işbirliğini başlatmak. Zaten bildiğinizi düşündüğüm ve bittiği için öncelikler ve kriterler hakkında konuşmayacağım. Gelecek yıl yeni programın başlangıcı olacak. Her yıl programın teklif çağrısı yayınlanır, son yayınlananın son başvuru tarihi Ekim’deydi. Yeni programı ve yeni teklifi bekliyoruz. Bu yeni program için çağrının bu yıl yayınlanacağından emin değiliz. Bu programların sonuçları hakkında bazı veriler vermek istiyorum. 2005 çağrısında programa katılan tüm 30 ülkeden 672 başvuru ve 217 desteklenen proje vardı. Genelde başarılı projelerin yüzdesi yaklaşık % 30’dur. Başlarda bu oran daha yüksekti ama sonra aday ülkeler ve yeni katılanlar proje hazırlamayı ve başvuruyu doldurmayı öğrendiler ve daha başarılı hale geldiler ve başvuruları arttı. Program tarafından desteklenebilecek kültürel alanlar hakkında; kültürel miras ve gösteri sanatları iki büyük bölüm. 2005’te bu bölümlerden yaklaşık 43-45 yıllık proje ve her bir sektör için yedi çokyıllı proje desteklendi. Bir de edebiyat, görsel sanatlar, üçüncü dünya ülkeleriyle işbirliği içinde projeler gibi bölümler de var ama bunların sayısı daha düşük. Yaklaşık 33 milyon € yıllık olarak bu projelere gidiyor.
Zora Jaurova
Culture 2000 önceki AB programlarının bir devamı/takip programıydı. AB’nin yeni mali bakış açısı için, yeni nesil topluluk programları hazırlandı. Yeni programı mevcut olanla karşılaştırdığınızda birkaç değişiklik olduğunu göreceksiniz; bunlardan biri; programın hedeflerinin azaltılmış olması. Bunlardan ikisi sanatçıların mobilitesi ve sanat eserinin/işinin mobilitesi, üçüncüsü kültürlerarası diyalog. Başlangıçta Komisyon, yedi yıllık dönemi kapsayan (2007-2013) program için 408 milyon €’luk bir bütçe teklif etti. Yeni program kültürel faaliyetlerin desteğini alıyor, bu da temelde Culture 2000’in bugüne kadar olduğu şey. İki yıla kadarki projelerin desteklenmesi, şimdi odaksal noktaların (maksat fonlamadan sonra da varlığını sürdürecek ağların yaratılmasının desteklenmesi) işbirliği olarak isimlendirilen çokyıllı projelerin desteklenmesi, özel faaliyetler (örneğin; Avrupa Kültür Başkenti). Program ayrıca Avrupa seviyesinde aktif olan oluşumlara, Avrupa’yla ilgili kültürel organizasyonlara (örneğin: IETM) da destek sağlıyor. Üçüncüsü, kültürel işbirliği alanındaki bilginin analiz edilmesi, toplanması ve yayılmasının desteklenmesi (örneğin: UKA’lar). Culture 2000 programından başlıca farkı, yeni programın sanatsal projelere yönelik sektörel yaklaşımdan vazgeçmiş olması. Bu durum önceki bazı projelerde soruna neden olmuştu çünkü, sanatın çağdaş gelişimine karşılık gelmiyordu, dolayısıyla vazgeçildi. Amaç daha fazla sektörlerarası projeleri desteklemek. Diğer farklar; minimum bütçenin ve minimum ortak organizatör sayısının artırılması. Bu ikisi uzlaşma sürecinde kabul edilmedi çünkü üye devletlerin çoğu buna karşıydı. Minimum bütçe temel engellerden biri çünkü Komisyonun sadece % 50’sini temin ettiğini dikkate aldığınızda, başka bir yerden ortak finansman bulmanız gerekir. Komisyon küçük projelerde Avrupa’ya katma değerin veya Avrupalılık ölçüsünün teminat altına alınamayacağı savıyla bunu artırmak istiyordu. Uzlaşmalar sırasında projenin büyüklüğünün Avrupalılık ölçüsünü garanti etmeyeceğini belirttik. Sonuçta, minimum bütçe ve ortak organizatör sayısı aynı kaldı. Bir de AB’nin amaçları arasında beyan ettiği; programın yönetimini rasyonelleştirmek için tüm yönetimi ele alacak olan bir Yürütme Ajansı (Executive Agency) kurulması konusu var. Bu Ajans ayrıca toplum politikaları, medya, eğitim ve gençlik alanlarının da sorumluluğunu alacak. Bütçe, programın halen AB tarafından resmen kabul edilmemesinin bir diğer sebebi, dolayısıyla teklif çağrıları da muhtemelen gecikecek. Mali bakış açısı üzerinde uzun zamandır uzlaşılıyor. Komisyon 408 milyon teklif etti ve sonuçta 600 milyon teklif eden Parlamento’ya gitti, ki bu istisnai bir durum (genellikle Parlamento’nun teklifi daha düşük olur) ve kültür, medya, gençlik ve yaşamboyu öğrenme alanlarında Parlamento programlar için daha fazla para teklif etti. Bütçe üzerindeki tartışma nedeniyle, üye devletler arasındaki anlaşma geçen yılın Aralık ayında sağlandı. Şu ana kadar Komisyon, Parlamento ve Konsey arasındaki kurumsal uzlaşma devam etti. Şimdilik programlara özel maliyet kırılımını halen bilmiyoruz. Gözüken o ki, nihai bütçe Komisyon’un teklifi ile Parlamento’nun teklifi arasında bir yerlerde olacak. Avrupa’daki bağımsız kültürel sektöründen Avrupa kültürel bütçesine ilişkin birkaç inisiyatif de oldu. Bunlara bir örnek “kültür inisiyatifi için 70 cent”ti, onların çabası bütçeyi 10 katı artırmak ve Avrupa’da kültür için 10 katı daha fazla para talep etmekti. Süren kampanyalar Parlamento’nun Komisyon’dan daha yüksek teklifiyle sonuçlandı. Bütçe söz konusu olduğunda kültürün Avrupa için hala marjinal bir alan olduğu görülüyor.
Leila Badis
Ben dış ilişkiler ve kültürel inisiyatiflere destek veren harici AB programlarından sorumluyum. Avrupa faaliyetinin çeşitli alanları kültürel inisiyatif geliştirmeye imkan tanıyor. Türkiye için bunlardan birincisi, katılım ortaklığı olarak adlandırılan temele dayalı AB ile Türkiye arasındaki iki yönlü ilişkide yatıyor. Bu da Türkiye’nin adaylık statüsüyle bağlantılı. Kültür için kullanabilecek iki program mevcut. Birincisi, Türkiye’deki AB delegasyonu tarafından yönetiliyor ve Türk insanının Avrupa sanat ve kültürünün farklı yönlerine olan ilgisinin geliştirilmesi hedefini taşıyor. Tüm sanatsal alanlarda çeşitli türden faaliyetleri destekliyor, üç koşula bağlı olarak: faaliyetler kuvvetli bir Avrupa kültürel boyutu sunmalı, yenilikçi inisiyatifler olmalı ve AB ile Türk kültürel dernekleri arasındaki koordinasyonu teşvik etmeli ve geliştirmeli. Bu program doğrudan Türkiye’deki AB delegasyonu tarafından açılan teklif çağrısı esasına uygun çalışıyor. 2006’da bir çağrı yapılacak. Bu programlara her türden STK başvurabilir. Etkinliğin organizasyonunda sadece aracı olarak değil, doğrudan sorumlu olmaları gerekiyor ve AB üyesi kültürel yapılarla kuvvetli ortaklıklar altında inisiyatifler gerçekleştirmeleri gerekiyor. Daha ayrıntılı bilgi almak için delegasyonun ve AB İşbirliği Ofisi’nin web sitesini ziyaret etmeniz lazım. Kültürel inisiyatif için açılan ikinci program, bir küçük projeler programı ve sivil toplum diyaloğunu güçlendirmek için AB ile Türkiye arasında daha büyük işbirliği hedefiyle bağlantılı faaliyetleri desteklemeyi amaçlıyor. Faaliyetler sivil toplum ve Türk devleti arasındaki sivil diyaloğu güçlendirmeli ve Türkiye’nin sivil toplumu ile AB üye devletleri arasındaki bağlantıyı geliştirmeli. Bu da teklif çağrısı esasına uygun çalışıyor ve genel kurallar birinciyle aynı. Şu anda bir teklif çağrısı 21 Eylül’e kadar açık. Öncelik spesifik olarak kültürel. Bu teklif çağrısı Türk kültürel operatörlere, bir AB üyesinde sürekli ziyaret değişimi veya gerçekleşecek bir konferans için bireysel hibeler veriyor. Bu program bağlamında alabileceğiniz maksimum finansman, seyahat masrafları için 3000 €. Türkiye için ilginç olan kültürel inisiyatiflerin geliştirilebileceği üç alan var: AB’nin yabancı politikası ve bunun AB üyesi olmayan ülkelere karşı harici yardımı, bölgesel politika, Türkiye’nin katılımına açık dahili Avrupa programı. Harici yardım bağlamında, özellikle faydalı olan bir anlaşma, Avro Akdeniz ülkeleri ortaklığı ki bu, Barcelona sürecinin temelini formülize ediyor; AB ve 10 güney Akdeniz ortak arasındaki ilişki. Bu programının uygulanmasını mümkün kılan mali araç, Meda programı. Meda, 2002’ye kadar AB ve Türkiye arasındaki temel işbirliği programı. Bu ortaklıkta, kültür için kullanılabilecek Türkiye’ye açık iki program var. Birincisi, Euromed kullanımı; genç insanların Avrupa içi ve dışında mobilitesi ve değişimi üzerine en genel olarak kullanılan AB programının Akdeniz ülkeleri versiyonu. Akdeniz bölgesinde genel hedefler; kültürlerarası diyalog, demokratikleşme ve gençlik değişimi. Bunlar doğrudan Brüksel’deki merkez tarafından yönetiliyor ve her ortak ülkedeki ulusal ajanslardan yardım alıyor. Gençlik değişimini, Avrupa gönüllü hizmetini ve eğitim, öğrenim ziyaretlerini, seminerler ve konferanslar gibi faaliyetleri destekliyor. Bu da doğrudan Brüksel’deki merkez tarafından yapılan teklif çağrısı esasına uygun çalışıyor. Akdeniz ülkeleri için, ulusal seviyede merkezden dağıtılmış bir yönetim var. Bu programın katılımcıları; genç insanlar, tüm dernekler ve gençlik STK’ları. Diğer bir program; Anna Lindt Vakfı tarafından desteklenen kültürel faaliyetler. Bu Vakıf, Barcelona sürecinin üçüncü kısmının kültürel, sosyal ve insani hedeflerine ulaşmak için Avro Akdeniz ülkeleri ortaklığının sertifikalı üyeleri tarafından yaratılmış. Misyonu, Akdeniz bölgesinde kültürel diyalog alışverişinin gelişmesine yardımcı olmak. Kültürel faaliyetler için bir teklif çağrısı açık. Kültürel projelerinizi geliştirmek üzere altı öncelik belirlenmiş. Temel koşul, güneyden iki, kuzeyden iki ortaklı çokyönlü projeler geliştirmek. Kuzeyden bir ortak kendi ulusal ağıyla bağlantılı olmalı ve aynı durum güneyde yerleşik ortaklar için de geçerli. Teklif edilen hibelerin minimum miktarı 10,000 € , maksimum miktarı 35;000 €. Başvuru teslim tarihi bu yıl için 1 Haziran ve 1 Kasım. Avro Akdeniz ülkeleri ortaklığının dışında, ama yine de harici yardım alanında Türkiye’ye açık kültürle ilgili iki program daha var. Birincisi, demokrasi ve insan hakları için Avrupa inisiyatifi, ki bunun genel hedefi, AB üyesi olmayan ülkelerde demokrasi ve insan haklarının gelişimine yardımcı olmak ve desteklemek. Üç tür faaliyeti destekliyor ama sizin için en ilginç olanı mikroprojeler programı. Bu program, doğrudan her ülkedeki AB delegasyonu tarafından yönetiliyor, teklif çağrısı esasına uygun çalışıyor ve küçük STK’lar tarafından uygulanan küçük projelerin geliştirilmesine imkan tanıyor. Tüm sanatsal alanlardaki tüm faaliyetler uygulanabilir ama bunların demokrasi ve insan hakları öncelikleriyle bariz bir şekilde ilintili olması gerekiyor. Son program, gelişen ülkelerdeki STK’lara ortak finansmanı amaçlayan, üç hedefli, teklif çağrısı esasına uygun olarak çalışan bir program. Kültürel faaliyetler geliştirmek için bir başka önemli alan, tarım politikasından sonra AB’nin ikinci önemli politikası olan bölgesel politika. Bu bir dayanışma politikası ve gelişime yardımı amaçlıyor. Kullandığı mali araç, yapısal fonlar. Interreg’in amacı 2000 ile 2006 yılları arasında AB dışı bölgelerin katılımıyla AB bölgeleri içindeki işbirliğini geliştirmeyi amaçlayan inisiyatif. Sınırötesi işbirliği, uluslarötesi işbirliği ve bölgelerarası işbirliği üç tür. Tüm kültürel yapılar, STK’lar ve kar amacı gütmeyen organizasyonlar sadece yerel yetkililere açık olmayan ve teklif çağrısı esasına uygun çalışan bu programa başvurabilir. Interreg bağlamında Türkiye için Türkiye bölgesinin katılımını içeren ve kültürel inisiyatifi destekleyebilecek üç program örneği var. Birincisi, Yunanistan ve Türkiye arasında bir sınırötesi program ve iki ülke arasındaki işbirliğini bir kültürel öncelikle desteklemeyi amaçlıyor. Desteklenen faaliyetler, iki ülke arasındaki işbirliğini geliştirmeyi amaçlayan her tür kültürel etkinlik, faaliyet, ağ. Şu anda teklif çağrısı açık değil ama yeni bir çağrı yapılacak. İkinci program, güneydeki işbirliğini ve tüm güney Akdeniz bölgesindeki ülkeler arasındaki işbirliğini geliştirmeyi amaçlayan Archimedes programı. Kültür için bir öncelik, kültürel mirasın gelişimine yardımcı olmaya odaklanıyor. Bir sonraki örnek, her türlü kültürel faaliyeti destekleyebilecek tüm batı Akdeniz ülkeleri için Medoc, teklif çağrısı şimdilik yok fakat 2007’den sonra açılacak. Son olarak, Türkiye’ye açık iki dahili program; Culture 2000 ve bir de doğrudan kültürel olmayan ama kültürel inisiyatifi destekleyebilecek daha büyük bir program.
S - Başvurulardaki sorunlar. Devlet kurumlarının aksine birçok STK’nın kültür yönetimi için uygun personeli yok. Bu konuyla ilgili fazladan yardım veya dokümantasyon olacak mı?
C - Projenin yönetimiyle bağlantılı tüm maliyetler geçerli, dolayısıyla temel olarak bir yönetici tutabilirsiniz ve uygun bir maliyetle bunu proje maliyetine koyabilirsiniz. Esas sorun, UKA’nın tüm sürecin içindeki rolü. Şimdilik Komisyon bizim projenin gerçekleştirilmesi döneminde değil sadece başvurunun doldurulması döneminde yardımcı bir temas noktası olmamızı öngörüyor. Yeni program kapsamında UKA’nın rolünün nasıl değişeceğini göreceğiz ama program ana hatları açısından başvuru yapanların kategorisine göre bir farklılaştırma yok.
C - Benim Çek Cumhuriyet’nden gelen deneyimlerim var. Bu sadece STK’ların sorunu değil aynı zamanda birçok devlet organizasyonunun da bu tür projeleri yönetmek için uzmanları yok. Benim deneyimime göre, insanlar gerçekten uluslararası bir projeyi nasıl hazırlamaları, yönetmeleri gerektiğini ve projenin uluslararası ortaklarıyla nasıl uzlaşacaklarını öğrenmek zorunda kaldılar. Bu proje sisteminin yapısına uygun düşünmeyi öğrendiler. Avrupa ve batılı ülkelerde bugünlerdeki uygulama gittikçe daha fazla bu proje temelli sistemi esas alıyor.
C - İtalya başvurularda önde çünkü projelerin hazırlanmasında çalışan birçok ajansı var.
S - Ortak organizatörler eğer başka projelerde de ortaklık ediyorlarsa sınırlandırılıyorlar mı?
C - Hayır bir sınırlama yok, birçok farklı projede ortak organizatör olabilirsiniz ama faaliyetlerin çakışmaması lazım. Faaliyetlerinizi iki proje arasında gayet açık bir şekilde tanzim etmelisiniz ki çifte finansman durumu ortaya çıkmasın. Bu Komisyon tarafından istenen koşul. Faaliyetlerinizi açık bir şekilde belirlemelisiniz, özellikle faaliyet giderleri söz konusu olduğunda.
S - Bir kısmı Türkiye’de olan üç yıllık bir Avrupa projesi gerçekleştirdim. Şimdi Kapadokya’da yeni bir proje planlıyorum ama Türkiye’de hangi kuruma para için başvurabileceğim hakkında yönelimim yok. Beni yönlendirebilir misiniz?
C - Türkiye’deki kültürel fonlara başvurabilirsiniz. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na proje ile ilgili yerin Belediyesi ile beraber başvurabilirsiniz. Bakanlıklar kural gereği kişilere ödeme yapamıyor. Eğer projenizi gerçekleştirmeyi planladığınız şehrin Valisine anlatırsanız size yardım edebilirler.
S - Birçok organizasyonun AB projeleri ile ilgili likidite, nakit akışı sorunları var çünkü Komisyon organizasyonların raporlarını yönetmede yavaş kalıyor. Bunu nasıl hızlandırabiliriz ve organizasyonlar için daha standart hale getirebiliriz?
C - Bu sorun her yerde konuşuluyor ve bugüne kadar da bununla ilgili bir gelişme duymadım. Şimdi Ajans kuruldu ama bunun daha iyi olup olmayacağını bilmiyoruz. Bunu UKA pozisyonumdan bile çözemiyorum.
C - Herkesin süregelen şikayeti bu. Beyan edilen; bürokrasiyi azaltmak, nakit akışını artırmak ve tüm bu sorunları çözmek amacıyla bir Yürütme Ajansı’nın kurulduğuydu. Ajans sadece bu yılın Ocak ayından beri mevcut ve şimdilik herhangi bir sonuç görmedik. Daha iyi olup olmayacağı muhtemelen gelecek programla beraber belli olur. Benim tüm başvuranlara tavsiyem şu; gerçekten tüm talimatları takip eder ve her şey için açık ve şeffaf bir açıklama içeren bir başvuru temin ederseniz Komisyonla uğraşmaktan kaynaklanan birçok gecikmeyi önleyebilirsiniz.
S - Bazı ülkeler bu soruna bir çözüm bulmaya çalışıyor. Örneğin Fransa’da biz, AB paraları için teminat verecek ulusal bir fonun üzerinde çalışıyoruz. Çünkü bankalarla da sorununuz oluyor, bazen garanti vermek istemiyorlar. AB’ye başvurmak istiyorsanız, en başta organizasyonunuz hakkında net olmalısınız. Para ve yönetimle ilgili karşınıza çıkacak tüm sorunlarla yüzleşmeye tamamen hazır mısınız? UKA’lar başlangıçta, başvuruda yol gösterme konusunda yardım verebilirler ama proje başlayınca rolleri bitiyor. Biz AB Komisyonuyla ilerleme kaydetmeye çalıştık. Belki bir dahaki programda UKA’nın proje sırasında daha fazla müdahil olması sağlanır. Son değerlendirme çok önemli, dolayısıyla başlangıçtan buna göre hazırlamanız gerekiyor.
C - Ben iki role aynı anda sahibim, hem UKA’yım hem de yeni programların uzlaşması üzerinde çalışan çalışma grubunun bir üyesiyim. Uzlaşmalar süresince elde etmeye çalıştığımız şey, UKA’nın yeni program içindeki rolünün değişmesiydi ama ne yazık ki, çok başarılı olamadık çünkü Komisyon bu programın çok merkezi olmasını istiyor. Her şey başvuranların ve Komisyonun arasındaki ilişkilerde bitiyor, biz sadece danışma heyetleri gibiyiz. Bizim yapmak istediğimiz, programı biraz merkezilikten kurtarmak ve operatörlere çok daha yakın olan UKA’ların işlerden bir kısmını yapmasını hatta hibe dağıtmasını sağlamaktı.
S - Ben yönetmenim. Bizim üç yıl önce kurulmuş bir Meslek Birliği’miz var. Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği. AB’nin uyum yasaları çerçevesinde fikri mülkiyet ön planda olmasına rağmen kurumsallaşabilecek kaynak yaratamıyoruz. Bakanlıkla yazışıyoruz ve cüzi destekler alıyoruz. Türkiye’yi bu konuda ileri götürmek, korsanla savaşmak için kurumsallaşmak istiyoruz. Nasıl yardım alabiliriz?
C - Avrupa’nın ilk hedefi para temin etmek değil, birçok faaliyet için yasal çerçeve oluşturmak. Kültür için daha önemli olan, AB’nin geleneksel ama kültürel çeşitliliğe nasıl dahil olduğu. Sadece parayla ilgili değil, sanatsal mülkiyete Avrupa içindeki ve Avrupa ile üçüncü ülkeler arasındaki alışverişin adaleti kapsamında kalitesinin teminatını verecek yasal çerçeveyi nasıl üretebiliriz? Gördüğünüz üzere, bütçeyi artırmak ve proje için daha sağlam bir şeyler yapabilmek için çok çalışmamız gerekiyor.
C - Entelektüel mülkiyet sorunu, Türk Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın en büyük sorunu. Bu sorun üç Genel Müdür’ün pozisyonuna mal oldu. Bununla uğraşan on iki STK var ama onlar kendi aralarında uzlaşamıyor. Öncelikle bunun sağlanması lazım. Bakanlığın fonları var ama küçük.
5 Kasım 2007 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder