Saat: 14:30-16:30
Yer: İTÜ-Oditoryum
Konuşmacı:
Mary Ann De Vlieg (IETM Ağ Koordinatörü)
Tartışmanın odağında; IETM’in Avrupa dışında yeni ortaya çıkmakta veya yapılanmakta olan iletişim ağları ya da girişimlerde yer alıp almayacağı ve eğer alacaksa nasıl yer alacağı sorusu vardı. Tüm oturum, soruların yöneltilip yanıtların önerildiği bir tartışma biçiminde geçti. Tartışmanın izlediği yolu oluşturan belli başlı ana konular aşağıdaki gibidir:
Nan Van Houte
IETM Doğu’daki ve Akdeniz’deki “duvarların yıkılmasından” sonra bir proje geliştiriyor. Bu amaçla bir seminer düzenlendi ve ne tür meselelerin gündeme geldiğini değerlendirildi. Bu seminerden sonra IETM’in misyon cümlesi değişti. IETM, üyelerinin eylem olarak ya da finansal katkılarıyla yaşayan üyelik tabanlı bir organizasyondur. Dayanışma fikri üyeleri harekete geçirir. Akdeniz bölgesinde iletişim ağları sürdürülebilir değildir o halde soru, “Avrupa’nın dışında iletişim ağlarına gerek var mıdır?” olmalıdır. İletişim ağlarından onlar ne bekliyorlar? IETM Avrupa dışındaki yerel ağlarda nasıl bir rol üstlenebilir?
Lena Laconte
Bu örgütlenmelerin Avrupa dışında çalıştıklarında karşılaştıkları sorunlar nelerdir?
Çin ve Singapur birer odaktır, çünkü devamlılık önemli.
İletişim ağları (networking) bir Avrupa fenomeni mi? İletişim ağları başka biçimlerde de ortaya çıkabilir. IETM’i, ağların ağını, genişletmek hata olur.
Mary Ann De Vlieg
Fikir asla IETM’i genişletmek değil. IETM ile diğer ağlar arasındaki fark, IETM’in diğer ağları da kapsamasıdır. Avrupa dışında da üyeleri olan bir ağ olarak ihtiyaçlar neler? Ben ne paylaşabilirim ve kendi ülkeme ne götürebilirim? Ne kadar yer sağlayacağız ve bunu yapmak, aynı miktarda paylaşmak istiyor muyuz? Paylaşmak nicelikten çok nitelikle ilgilidir.
Simolena........(Barcelona)
Utrecht’te her ülkeden bir kişinin katıldığı bir çalıştay vardı. Bu bir sorun yaratabilir ve şu soruyu akıllara getirir: Eğer yeterli finansal desteğin yoksa, nasıl iletişim ağı faaliyeti yürüteceksin?
Şafak Uysal (İstanbul)
Kendisinin de içinde yer aldığı İstanbul’daki yeni girişimden, Çağdaş Gösteri Sanatları Girişimi’nden bahsettikten sonra, bazı sorunları gündeme getirdi: “Yerel insanları nasıl bulacaksınız? Sorun biraraya gelmekteydi, çünkü platform profesyonel olmayan sanatçılardan oluşuyordu, kimse geçimini sağlamak için sanatla uğraşmıyor. Daha geniş bir seyirci kitlesine ulaşmak için başka girişimler de olmalı. Bu yeni oluşumun gündeminde şimdi yerel yönetimleri sanatsal programa dahil etme yönünde çalışmalar var.”
“Dikkatlerini çekmek önemli. Ne yapılabilir? Küçük ölçekli bağlamlar geliştirmek bir çözüm olabilir. Örneğin yüyüze görüşmeler yapmak ve toplantıları sürdürmek. Bunlar çalıştay veya benzer formatta olabilir.
Bir konuşmacı
Orta Asya’da iletişim ağı kullanan ilk grup şimdi Almanya’da turnede. Bir iletişim ağı oluşturmanın bazı zorunlulukları var, örneğin İngilizce konuşmak.
5 Kasım 2007 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder